The Game Kitchen’ın yaptığı hack-n slash, action — platform oyunu Blasphemous’u Kickstarter’dan beri takip ediyorum. Oyunu ilk gördüğüm zamandan beri sanatsal tasarımı ve gothic havasıyla ilgimi çekti ve beklemeye başlamıştım. Oyun nihayet çıktı ve oynadım.
Soulsborn serilerini çok seven bir insanım ve onlardan aldığım zevki verecek 2 boyutlu platform oyunlarını ne zaman görsem heyecanlanıyorum. Fakat çoğu beklediğim gibi olmuyor. Hollow Knight, Dead Cells, The Messanger, Castlevania, Death’s Gambit, Salt and Sanctuary gibi metroidvania oyunları daha çok görmek istiyorum. Neyse ki bu oyun ilaç gibi geldi. Oyunu “The Last Door” oyunundan tanıdığımız The Game Kitchen yapıyor.
Oyunun tasarımı Hristiyan Katolik mezheplerinden esintiler taşıyor. Ayrıca Dark Souls’dan bildiğimiz anor londo tarzı yapıtlar da oldukça mevcut. Atmosferi gerçekten çok hoş. Tema olarak “Eski Ahit” gibi dinsel, karanlık bir temayı işliyor. Hikayesi nasıl peki? Anlatım şekli bana Dark Souls’u andırdı açıkcası. Lore’ları okursanız gerçekten ilginç bir hikayesi olduğunu göreceksiniz. Kısaca Cvstodia isimli lanetli bir bölgedeyiz. “The Penitent One” isimli maskeli bir karakteri yönetiyoruz. “Silent Sorrow” isimli mücadeleden kurtulan tek kişiyiz.
Öldürdüğümüz düşmanlardan “Tears of Atonement” isimli puanlar (soul gibi düşünün) kazanıyoruz. Bu puanlarla da kılıcımızı güçlendiriyoruz. Normal saldırı dışında özel yeteneklerimiz var. Bunlar için de mana barımız var çünkü özel yetenekleri mana harcayarak kullanıyoruz. Ve tabii ki can barımız var. Yanımızda Estus Flask benzeri 2 adet potumuz var. Bu potları da tazelemek için Dark Souls’daki gibi “bonefire” mantığı mevcut. Belirli Checkpoint noktaları var ve oralar hem kayıt noktanız hem de can tazeleme yeriniz. Yani ölünce de bu kayıt noktalarından başlıyorsun. Oyunda diyalogların seslendirilmesine çok şaşırdım. Sonuçta indie bi oyun için uğraşmazlar diye düşünmüştüm ve yanılmışım çok hoş olmuş. Son olarak müzikleri de gayet güzel.
Eğer Dark Souls’u Hollow Knight’ı keyifle oynadıysanız kesinlikle bu oyuna da bakmalısınız.
